Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu, 1980'ler. | Fotoğraf: Büyüknohutçu ailesinin arşivinden

9 Mayıs 2022

Büyüknohutçu cinayeti: “Dava kazanılırsa hak arayışında bir adım öteye gidilecek”

Gezegen

Doğa savunucuları Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu cinayetinin üzerinden beş yıl geçti. Emine Büyüknohutçu, cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını, ancak pes etmediklerini söylüyor: “Çok ağır bir dosya bu ama yılmadık, yorulmadık ve bırakmayacağız”

Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Kızılcık yaylasında yaşayan Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu, evlerinin yakınlarındaki taş ve mermer ocaklarının faaliyetlerini sürdürebilmeleri amacıyla sedir ormanlarının kesilmesine karşı çıkıyordu. Doğayı savundukları, ormanların talan edilmesini önlemeye çalıştıkları için 9 Mayıs 2017 günü evlerinde öldürüldü. Cinayeti işleyen Ali Yamuç bir gün sonra tutuklandı, ancak cinayetten birkaç ay sonra, 20 Eylül 2017’de cezaevinde intihar etti. Cinayeti azmettirenler ise aradan geçen beş yılda hâlâ adalet önüne çıkarılmadı.

Dava şu anda Yargıtay aşamasında. Gezegen’e konuşan Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun kızları Emine Büyüknohutçu, yürütülen hukuki süreçte cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını söylüyor. Ancak her şeye rağmen pes etmeyeceklerini de sözlerine ekliyor: “Üstü örtülmeye çalışıldıkça biz dosyayı daha da derinleştirdik. Bunun yorucu ve uzun bir süreç olduğunun farkındayız. Elimizdeki çok ağır bir dosya ama hiç yılmadık, yorulmadık ve bırakmayacağız da.”

“Bu dosyada karartılan deliller ve birçok çelişki var.”

Büyüknohutçu ailesinin avukatı Tuncay Koç, cinayetin ardında azmettirici olduğu düşüncesinden hareketle soruşturmanın derinleştirilmesi talebiyle Finike Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuş, fakat savcılıktan kovuşturmaya yer olmadığı cevabını almıştı. Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itiraz da reddedilmişti. Emine Büyüknohutçu şimdi ise cinayetin araştırılmasındaki ve delillerin incelenmesindeki eksiklikler nedeniyle, Anayasa Mahkemesi’ne adil yargılanma ilkesinin ihlali gerekçesiyle başvuruda bulunmaya hazırlandıklarını belirtiyor. Siyasetçilerden de anma ve açıklamalarına gösterdikleri desteğin ötesine geçerek, başvurularının yüksek yargı tarafından titizlikle değerlendirilmesinin takipçisi olmalarını talep ediyor. “Bu dosyada karartılan deliller ve birçok çelişki var. Konunun çözümü sevenlerinin, dostlarının, ekoloji hareketlerinin ötesinde” diyor Büyüknohutçu Gezegen’e yaptığı açıklamada. “Bu davanın ilerlemesini sağlayacak sözü geçen, sözü dinlenen her kimse; siyasi partilerden, milletvekillerinden bıkmadan, yılmadan bizimle olacak herkese kapımız açık ve bekliyoruz. Buradan açık çağrımız olsun.”

“Davayı herkes için kazanmamız gerekiyor”

Emine Büyüknohutçu hukuki sürecin hâlâ sürüyor olmasından dolayı cinayetle ilgili kamuoyuna açıklayamadığı birçok ayrıntı olduğunun altını çiziyor. Ancak davanın yalnızca ailesi açısından değil, Türkiye’de doğanın korunmasını savunan herkes için önemini de vurguluyor. “Anne ve babamızın katledilmelerinden önce aylarca aldıkları tehdit telefonları, cinayetten iki gün önce gece (saat) 03.00 sularında evimizin hemen yanında bir orman yangınının çıkması anne ve babamıza susun ihtarıydı. İki sonra işlenen cinayet Türkiye’deki bütün yaşam alanı savunucularına, kadınlara, hayvanlara, çocuklara, hakkını arayan herkese açık seçik susun ihtarıydı,” diyor. “Bu dosyanın ilerlemesi gerekiyor, bu davayı adalet için, herkes için kazanmamız gerekiyor. Bu dosya kazanılırsa bu ülkedeki hak arayışında bir adım öteye gidilmiş olunacak diye düşünüyorum. İnsanlar ellerini kollarını sallaya sallaya birilerini tehdit edemeyecek ve öldüremeyecekler. Öldürememeliler. Dolayısıyla sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.”

Davada ortaya çıkan önemli delillerden biri Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç’a intihar öncesinde gönderdiği bir mektuptu. Bahçeci Mermer şirketinin sahibi Necmi Bahçeci’ye yönelik yazılan mektupta “anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içerisinde 100 bin TL’yi eşim olan (Fatma Yamuç’a) vermezseniz Ali Ulvi Büyüknohutçu cinayetinden sizler de benim kadar sorumlu olursunuz” ifadeleri yer alıyordu. Ancak Ali Yamuç daha sonra itiraflarını yalanladı. Savcılık ise tüm bu gelişmelere karşın “mermer ocağı işletmelerinin ekonomik gelirinin belirli bir seviyede olduğunu” belirterek cinayetin arkasında azmettiren kişi ya da kişilerin olmadığını savundu.

“Kasten öldürme” ve “birden fazla kişiye karşı gece vakti, konutta silahlı yağma” suçlamalarıyla yargılanan Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç, üçüncü duruşmada beraat etti. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Dairesi, Büyüknohutçu ailesinin istinaf talebini reddederek, Yamuç hakkındaki beraat kararını onadı. Büyüknohutçu ailesi de Yargıtay’a temyiz dilekçesi sunarak kararın bozulmasını talep etti.