Türkiye’nin deniz filosunda 77 petrol tankeri, 71 kimyevi madde tankeri, altı LPG, iki LNG, dört asfalt tankeri bulunuyor. | Fotoğraf: istockphoto

Haber

DOSYA

29 Aralık 2023

Gemide çalışan mühendis: Ara vermeden 72 saat makine dairesinde mesai yaptım

Sercan Engerek

Altı yılda 658 mürettebatın öldüğü, 348 mürettebatın kayıtlara kayıp olarak geçtiği gemi taşımacılığında eski gemiler kaza riskini artırırken, gemi işçileri sürekli kimyasal maddeye maruz kaldığı, çalışma saatleri uzadığı için hastalık tehlikesi altında

Ticarî gemilerde sürekli kimyasal maddeye, yüksek desibelde makine sesine, radarlardan yayılan radyasyona maruz kalmaları, makine arızaları dolayısıyla mesai saatlerinin uzaması, olumsuz hava şartları, sosyal hayattan uzak kalmaları gemi insanlarının sağlığını tehdit ediyor.

Bir tanker gemisinin makine dairesinde çalışan gemi makineleri işletme mühendisi Çağdaş Bozkurt, yaşadıklarını “Makinenin temizliğinde toluen diye bir kimyasal madde kullanıyoruz. Maruz kaldığınızda 10 saniyede sarhoş edecek kadar etkili bir madde. Sürekli zehirlendiğimiz, çalıştığımız saatlerin dinlendiğimiz saatlerden fazla olduğu bir ortamda çalışıyoruz. Bir gün Atlantik Okyanusu’nda ilerlerken gemi arızalandı. Makine dairesinde ayakkabıları çıkarmadan on beşer dakika uyuyarak 72 saat çalışmak zorunda kaldım. Çünkü ‘O gemiyi hareket ettirin’ diyorlar” sözleriyle anlatıyor.

Türkiye’de Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre kaptan, çarkçıbaşı, makine zabiti, yağcı, güverte tayfası olarak çalışan 92 bin 775 gemi insanı var. 10 yıldan bu yana tanker gemilerinde makine zabitliği yapan Çağdaş Bozkurt da binlerce gemi insanından biri.

Bozkurt’un çalıştığı tanker gemisi uluslararası limanlar arasında petrol ve kimyasal madde taşıyor. Çalıştığı geminin büyüklüğünü taşıdığı petrol miktarı üzerinden tarif eden Bozkurt, “1.6 milyon varil rafine edilmiş petrol taşıyoruz. Türkiye’nin şu an günlük petrol tüketimi yaklaşık 900 bin varil. Türkiye’nin neredeyse iki günlük petrol ihtiyacını bir seferde karşılayacak kapasitede bir gemi” diyor.

“Armatör her zaman içme suyu tedarik etmiyor. Deniz suyundan arıtılmış suyu içtiğimiz zamanlar oldu”

Gemi makineleri işletme mühendisi Çağdaş Bozkurt. | Fotoğraf: Bozkurt’un arşivinden.

Mühendis Bozkurt, bu geminin makinesinden, iklimlendirmesinden, kanalizasyonundan sorumlu çarkçı ekibinde görevli. Bozkurt’un deyişiyle çarkçılık gemide mürettebatın konforunu sağlama işi. Kaptanlık kadar bilinmediği için çarkçılar geminin gizli kahramanı diye anılıyor. “Yeri gelir 50 derece sıcak altında günlerce makine dairesinde çalışırsınız. Yeri gelir tıkanan tuvaleti açana kadar uyku uyumazsınız” diyen Bozkurt, şöyle devam ediyor:

“Gemi makinesinin sesi 130 desibele kadar çıktığı için sürekli kulaklıkla çalışmak zorundasınız. Elinizde eldivenler, ayağınızda üç kilogramlık iş ayakkabısıyla çalışan makinenin yanında iş yapıyorsunuz. Günde sekiz litre su içip tuvalete çıkamadığım zamanlar var. Çünkü o ter artık ayakkabıların içinden dışarı taşıyor. Bu durum böbreklere zarar veriyor hâliyle. Sürekli tuz kapsülü kullanıyoruz. Tanker gemilerinde çalışma şartları diğer gemilerin şartlarına göre iyi gibi görünse de içme suyuna ulaşmak bazen çok zor. Armatör her zaman içme suyu tedarik etmiyor. Deniz suyundan arıtılmış suyu içtiğimiz zamanlar oldu.”

Gemi içindeki iş yükü ve vardiya saatleri göz önünde bulundurulduğunda çoğunlukla dokuz saat ve üstü çalıştıkları, daha fazla efor sarfetmek zorunda kaldıkları tespit edildi

Resmî kayıtlara göre Türkiye’nin deniz filosunda 77 petrol tankeri, 71 kimyevi madde tankeri, altı LPG, iki LNG, dört asfalt tankeri var.

Bozkurt’un şimdiye kadar görev yaptığı tanker gemileri de petrolün yanı sıra paraksilen, asit, benzen, toryan gibi kimyevi maddeleri taşımış. Hem bu maddelere maruz kaldığını hem de makine dairesinde egzoz gazına maruz kalıp karbonmonoksit soluduğunu belirten Bozkurt gibi gemi insanlarının sağlığını olumsuz etkileyen unsurlardan biri de gemideki yüksek akımlı radarlar nedeniyle sürekli radyasyona maruz kalmaları…

Tanker ve kuru yük gemilerinde çalışan 200 gemi insanının katıldığı bir araştırma sonucunda gemi insanlarının gemi içindeki iş yükü ve vardiya saatleri göz önünde bulundurulduğunda çoğunlukla dokuz saat ve üstü çalıştıkları, daha fazla efor sarfetmek zorunda kaldıkları tespit edildi. Araştırmaya katılan gemi insanları gemide kendilerini zorlayan durumları ise sosyal hayattan uzak kalmak, çalışma koşulları, çalışma saatleri, hava şartları, gemi içi ast-üst ilişkileri, korsan tehditleri, aile hasreti, psikolojik baskı ve çalışılan geminin eski olması diye sıraladı.

Kuru yük, dökme kuru yük, konteyner, Ro-Ro, yolcu-yük gemisi, petrol, kimyevi madde tankerinden oluşan bin 697 gemilik Türkiye deniz filosundaki gemilerin 198’i 20 ila 29 yaşında, 385’i de 30 yaşın üstünde. Son dönemde yaşanan gemi kazalarında uzmanlara göre gemilerin eski olmasının büyük bir payı var:

19 Kasım’da Karadeniz Ereğli Limanı’nda mendireğe çarptıktan sonra batan Kafkametler gemisi 31, karaya vurarak ikiye ayrılan Pallada adlı kargo gemisi 55 yaşındaydı. Pallada adlı geminin mürettebatı kurtarılırken Kafkametler’deki 12 mürettebattan beşi öldü, yedi mürettebat hâlâ kayıp.

Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre 2016 ile 2022 yılları arasında meydana gelen 2 bin 983 deniz aracı kazasında 658 mürettebat öldü, 348 mürettebat ise kayıtlara kayıp olarak geçti.

“İstanbul açıklarında seyir hâlindeyken tanklarına giren gemi kaptanı da dâhil sekiz personel zehirlendi”

Gemi makineleri işletme mühendisi Çağdaş Bozkurt. | Fotoğraf: Bozkurt’un arşivinden.

Makine zabiti Çağdaş Bozkurt’un çalıştığı son dört gemi 20 yaşın üstündeydi. Tanker gemilerinin birçoğu eski olduğu için kaza riskinin yüksek olduğunu söyleyen Bozkurt, bir tanker gemisinin ikiye bölünmesinin iki buçuk milyon varil petrolün denizi kirletmesi, tüm mürettebatın ölümü anlamına geldiğine dikkat çekiyor.

“Çalıştığım bir önceki tanker gemisinin güverte sacları delikti” diyen Bozkurt, bu durumun hayatî tehlikesini ise bir örnekle anlatıyor:

“Güvertedeki delikler her türlü soruna yol açabiliyor. Mesela patlayıcı yükü aldığınızda yükün üstüne ölü bir gaz bırakılıyor. Bildiğiniz karbonmonoksit gazı… Oksijen oranı yüzde 5’in altına iniyor. Burada yaşayacağınız bir kaçak zehirlenmelere neden oluyor ki 2022’de tersaneden henüz çıkmış geminin İstanbul açıklarında seyir hâlindeyken tanklarına giren gemi kaptanı da dâhil sekiz personel zehirlendi. Ölmekten kurtulmaktaki tek şansları arkada duran dördüncü kaptanın durumu fark edip hızlıca mürettebatın tahliyesini sağlamasıydı. Çünkü maruz kalacağınız karbonmonoksit gazı sizi 40’ıncı saniyeden sonra uyutmaya başlar. Hiçbir şey anlamadan yavaş yavaş ölmeniz demektir bu.”

“Afrika’nın etrafı başıboş gemilerle dolu; Türkiye karasularına da geliyorlar”

Bozkurt, denize elverişsiz gemilerin uluslararası sularda seyir etmesinin yasak olduğunu bilen armatörlerin gemiye kolay bayrak ülkelerinden birinin, örneğin Cibuti’nin bayrağını çekerek gemiyi Uluslararası Taşımacılık Federasyonunun kurallarından, denizcilik hukukundan çıkardıklarını belirtiyor.

Bozkurt, “Afrika’nın etrafı tamamen, Asya ve Güney Amerika’nın bir kısmı başıboş gemilerle dolu. Bu gemiler Türkiye karasularına da giriyor. Bakın bunu Avrupa’da yapamazsınız. Avrupa’ya, Amerika’ya bizdeki yaşlı, bakımsız gemileri sokamazsınız. Okyanusta tufanlar, kasırgalar oluyor. Niye bu bölgelerin gemileri batmıyor orada? Çünkü eski gemilerin sefer yapmasına izin verilmez; denize indirilen gemilerin kontrolleri hilesiz bir şekilde yapılmıştır” diyor.

Kazalar nedeniyle ölümle burun buruna yaşayan gemiciler hastalık riskiyle çalışırken Türkiye bayraklı gemilerde çalışan mürettebatın yıpranma payını 2008’de AKP kaldırdı. Yıpranma payı (fiili hizmet zammı), gemide 360 gün çalışmaya karşılık 90 gün hizmet süresi kazandırıyor ve gemi insanları daha kısa sürede emekli olabiliyordu. Yabancı bayraklı gemilerde ise sigorta primi ödenmediği, tazminat, emeklilik hakkı olmadığı için binlerce gemi işçisi özlük haklarından yoksun olarak çalışıyor.