Hava sıcaklıkları nedeniyle Malazgirt ovasından göç etmeyen binlerce kuş aniden gelen karlı hava sonrasında ilçe merkezinde sığınacak yerler aradı. Fotoğraf: Veysel Eşin

Haber

DOSYA

10 Şubat 2025

İklim krizi kuşların göç rotalarını etkiliyor: Anadolu’da kuşlar artık göç etmiyor

Veysel Eşin

Malazgirt’te son birkaç yıldır kışın hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkması ve karların gecikmesi kuşların göç rotalarını sekteye uğratıyor. Aniden kar bastırınca binlerce kuş şehir içinde sığınacak yer arıyor

Kış aylarında Doğu Anadolu’nun neresine giderseniz gidin, insanlarla konuştuğunda size ilk söyledikleri eski soğukların artık yörelerine uğramadığıdır. Ne soğuklar geçmişteki gibi buz kesiyor, ne de karlar bir zamanlarda olduğu gibi köyleri ve beldeleri kaplıyor. Malazgirt’te değişen mevsimlerin bir etkisi de kuşların göç rotalarında gözlemleniyor.

Süphan Dağı’nın eteklerine, oradan da Van Gölü’ne kadar uzanan eşsiz bir güzelliğe sahip bir ovanın ortasındaki bu küçük ilçe merkezi birkaç yıldır kış aylarında göçmen kuşları ağırlıyor. Ne var ki bu kuşlar çoğu zaman besin bulmakta ve ani soğuk hava dalgalarından barınmakta zorlanıyor. Kar bastırdığında kuşlar şehrin ta içine kadar gelerek ağaçlara sığınıyor ve dalları adeta kapkara yapraklar gibi kaplıyor.

Malazgirt’in tabiatına ve doğal yaşamına en vakıf kişilerden Ziraat Odası Başkanı Tahsin Kılıç, kuşların göç döngülerinin sekteye uğramasını iklim şartlarındaki değişikliğe bağlıyor. “Eskiden ilçemizde bu kadar çok kuş görmezdik. Ancak son yıllarda, özellikle kış aylarında, ilçede mahsur kalan kuşların sayısında büyük bir artış var,” diyor Kılıç.

Kılıç’a göre kış aylarındaki sıcaklığın yükselmesi ve kar yağışının azalması doğanın dengesini bozarak kuşların göç etmemesine neden oluyor. İlçede havaların sıcaklığına aldanan karga ve diğer kuşlar, kış aylarında göç etmek yerine burada kalıyorlar. Havalar soğuduğunda şehrin ve çevre köylerin içine sığınırken, yaz aylarında da ovanın çevresinde besin kaynağı arıyorlar. “Açlıktan ölmemek için yazın tarlalarda kalan arpa ve buğday taneleriyle beslenmeye çalışıyorlar. Bu durum, ekosistemin nasıl değiştiğini açıkça gösteriyor.”

Birdenbire düşen hava sıcaklıkları kuşlar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Gökyüzünde sürekli uçuşan, çatıdan çatıya konarak yiyebilecekleri bir besin arayan kargalar, özellikle toprak karla kaplı olduğunda hayatta kalmaya çalışıyor.

Gazeteci Azadi Özkahraman, aynı zamanda bir doğa aktivisti ve kuş gözlemcisi. O da geçmiş yıllarda kışın Malazgirt’te bu kadar farklı kuş çeşidi gözlemlediğini hatırlamıyor. Geçmiş yıllara kıyasla son kışlarda gökyüzünde binlerce kuşun uçtuğunu söylüyor. “Özellikle kış aylarında çok fazla kar yağışı olmuyor. Bu durum, kuşların göç zamanlamasını etkiliyor,” diyor Özkahraman. “Ancak son yıllarda hava sıcaklıklarının aniden değişmesi kuşların göç yolculuklarını zorlaştırdı. Birçok kuş, bu anormal hava koşullarına aldanarak geç kaldılar. Şu an ilçe merkezinde, gökyüzünde binlerce kuş görmek mümkün,” diye ekliyor.

Bu kış mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle göç rotaları bozulan çok sayıda kuşun konaklayarak barınmaya çalıştığı bir başka bölge de Malazgirt’in hemen batısındaki Muş ovası. Leylek, dalgıç, küçük batağan, küçük ak balıkçıl, büyük ak balıkçıl, kaşıkçı, gri balıkçılların yanı sıra bazı su kuşları havaların aniden soğumasıyla Muş’un merkez bölgelerinde sığınacak yerler arıyor.

“İklim değişikliği, yalnızca insanlar için değil, doğada yaşayan tüm canlılar için büyük bir tehdit oluşturuyor,” diyor Özkahraman. “Bu değişimlere uyum sağlamak zorlaşıyor ve bizler de bu durumu göz önünde bulundurarak, doğayı koruma konusunda daha fazla sorumluluk almalıyız,” diye ekliyor.

Fotoğraf: Veysel Eşin

Gerek Malazgirt gerek Muş ovaları geniş sulak alanlarıyla birçok kuşa ihtiyaçları duyduğu besinleri sunuyor. Gazeteci İbrahim Yaldız’a konuşan Muş Telli Turna Doğa Koruma Derneği Başkanı Kasım Avcı, toprağın karla kaplanması halinde kuşların daha sıcak bölgelere göç edeceklerini söylüyor. “Normal şartlarda kışın göç etmeyen veya kısmen göç eden türler de var. Hava şartlarının iyi olması nedeniyle bu türlerin sayı olarak fazla olduğunu görüyoruz. Tabiat varlıklarının zenginliği, besin bolluğu, temel göç güzergâhında yer alması gibi sebepler çok fazla,” ifadelerini kullanıyor Avcı ve ekliyor: “Bu nedenler, kuşların burada konaklamasına ve üreme yapmasına ortam oluşturuyor. Mevsim bahar gibi geçiyor. Bu sebepten çok fazla kuş türüne denk geliyoruz.”

Geciken yağışlar kuraklık riskini artırıyor

Mevsim normallerinin üzerindeki hava sıcaklıkları ve geciken kar yağışının etkisi kuşların göç döngülerini sekteye uğratmakla sınırlı değil. Bu durum, bölgedeki su kaynaklarının susuz kalmasına yol açıyor.

Tahsin Kılıç’a göre bu değişen iklim koşulları ciddi bir kuraklık riski yaratıyor. “Önceki yıllarda dağlarda ve yaylalarda yeterli miktarda kar birikiyor ve ilkbahar aylarında eriyerek su kaynaklarımızı besliyordu. Ancak son yıllarda yeterli kar yağışı olmadığı için dağlardaki su rezervleri azalıyor,” diyor Kılıç. Malazgirt ve Muş ovaları ilkbahar aylarında yeşile bürünüyor. Ovaları çevreleyen dağlarda eriyen karlar derelere akarak yöre halkının ve tarım üreticilerinin yararlandığı su kaynaklarını besliyor. “Yağışların azalması hem ilçe merkezindeki vatandaşlarımızın içme suyu ihtiyacını karşılamada hem de barajlardaki su seviyesini korumada büyük zorluklar yaratıyor.”

“Son yıllarda hava sıcaklıklarının aniden değişmesi kuşların göç yolculuklarını zorlaştırdı. Birçok kuş, bu anormal hava koşullarına aldanarak geç kaldılar.”

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık verilerine ve haritalarına bakıldığında Malazgirt ve Muş ovaları son yıllarda orta ve şiddetli kuraklık dönemlerinden geçiyor. Aralık 2024 Meteorolojik Kuraklık Durumu haritasında ise Doğu Anadolu’nun normalin yüzde 55’i veya daha altında yağış aldığı görülüyor. Bu veriler göçmen kuşların kış aylarını neden ovada geçirmeyi sürdürdüğünü açıklamaya yardımcı oluyor.

Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürülüğü

Tahsin Kılıç, yaşanan su kıtlığına karşı önlem alınması gerektiğini vurguluyor: “İklim değişikliğinin etkilerini artık her alanda hissediyoruz. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için sulama sistemleri daha verimli hale getirilmeli, su kaynakları korunmalı ve çiftçilere destek sağlanmalı. Aksi takdirde, hem tarımsal üretim hem de doğal yaşam büyük risk altında kalır.”

Doğa Derneği’nin olağanüstü derecede kurak geçen 2022-2023 kışının ardından yayımladığı “İklim ve Kuraklık” başlıklı raporunda da hava sıcaklıklarının kış aylarında düzenli olarak mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin ancak bütünsel bir politikayla ele alınabileceği vurgulanıyor. Mehmet Kaya’nın hazırladığı raporda şu saptama yapılıyor: “Ortalama sıcaklıkların genel olarak artması ve 2019 yılından itibaren de yağışlarda görülen düşüşler ve ortalamadan daha az değerler, mevcut meteorolojik kuraklığın yaşanmasındaki temel sorun olarak yorumlanabilir. Nitekim 2022 yılı yaz mevsiminin, son 52 yılın en sıcak sekizinci mevsimi olması; sonbahar mevsiminin ise son 52 yılın en sıcak altıncı mevsimi olması; bununla birlikte 2022 su yılı yağışlarında mevsim normalleri altında görülen değerler buna delil niteliğindedir.”

Fotoğraf: Veysel Eşin

Raporda yetkililer bu olağanüstü sıcaklıkların ve kuraklıkların düzenli olarak hissedileceği konusunda uyarılırken, özellikle tarımda su kullanımına yeni yaklaşımlar getirilmesi için çağrı yapılıyor: “Yağışların beklenen düzeyde gerçekleşmemesi, mevcut su kaynakları üzerindeki stresi artırarak bir dizi ekolojik problemi de tetikleyebilir. (…) Özellikle su yönetimi konusu mevcut koşullar altında ‘kriz yönetimi’ yaklaşımı ile ele alınarak uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı benimsenmelidir. Su yönetimi ve planlamasında hak temelli yaklaşım esas alınmalı ve suyun yalnızca insanlar için değil tüm canlılar ve ekosistemler için temel bir hak olduğu unutulmamalıdır.”

Doğu Anadolu’daki halklar için kuşlar özel bir yere sahip. Özellikle turnalar, bereketin simgesi olarak kabul ediliyor. Ancak kuşların göç etmek yerine şehir merkezlerine sığınması, doğal dengenin bozulduğuna ve bereketin azalacağına dair bir uyarı olarak yorumlanabilir.

 


Bu haber Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği İkili İşbirliği Programı desteğiyle yürütülen program kapsamında yayınlanmıştır. İçeriği P24’ün sorumluluğundadır. Birleşik Krallık Büyükelçiliği içerikten sorumlu tutulamaz.