Fotoğraf: The Humantra via Pexels.

6 Haziran 2024

Kanun değişikliği tartışmalarına karşı çözüm: Kısırlaştır-aşıla-yerine bırak

Elif Akgül

Sokak hayvanlarının öldürülmesine yol açacak Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklik tartışmalarına karşı protestolar sürüyor. Hak savunucularıysa çözüm odaklı sunulan kısırlaştırma uygulamasının ise denenmeden işe yaramadığı algısının yaratıldığını belirtiliyor

Sokak hayvanlarına yönelik hazırlanan ve barınakta 30 gün içinde sahiplenilmeyen hayvanların iğneyle uyutularak öldürülmesine ilişkin düzenlemeyi de içeren tasarıya yönelik tepkiler sürüyor.

2 Haziran Pazar günü İstanbul başta olmak üzere ülkenin birçok şehrinde binlerce hayvan hakları savunucusu mitinglerde buluşarak tasarıyı protesto etti. Tasarının bugünkü bilinen haliyle yasalaşmaması için kampanyalar devam ediyor.

Sokak hayvanlarına yönelik tartışma son birkaç yıldır sürüyor. Bir yandan sokak hayvanlarına yönelik şiddet haberleri büyük tepki görürken, bir yandan da “sokak köpeği saldırıları” haber ve içerikleri sosyal medyada hızlanarak artmaya başladı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu 23 Mayıs 2024’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da dahil olduğu dört bakanlığın sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili bir çalışma yürüttüğünü, 15 gün sonra oluşturulacak rapor sonucunda bir kanun teklifinin Meclis Başkanlığı’na sunulacağını açıkladı. 

Bu açıklamanın ardından kısa süre sonra söz konusu çalışmaya dair haberler basında yer almaya başladı. 

Haberlere göre hazırlanan tasarıyla her belediye, barınaklarında bulunan köpeklerin fotoğraflarını çekip, internette sahiplendirme ilanı olarak paylaşacak, ilan yayınlandıktan sonra 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpekler ilaçlı iğneyle “uyutularak” öldürülecek. Öldürülen köpeklerin yerine barınaklara yeni sahipsiz köpekler getirilip aynı işlem tekrarlanacak.

Milletvekili Koca: Tasarıyı basından öğrendik

Öte yandan söz konusu tasarının detayları hiçbir resmi makam tarafından detaylı bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadı. DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca bu durumu “Meclis’in işlevsizleştirilmesi” olarak yorumluyor.

“Biz de milletvekilleri olarak tasarıya dair detayları yandaş medyada yer alan haberlerden öğrendik” diyen Koca, geçtiğimiz hafta Meclis Çevre ve Tarım Komisyonu’nun toplandığını, komisyonda bu konunun ele alınacağını düşündüklerini ancak bu şekilde yol alınmadığını söylüyor.

“Herhangi bir Meclis görüşmesi, diyalog zemini yokken bu haberlerin sızdırılması, pompalanması, şiddetin, nefret söyleminin körüklenmesiyle beraber söz konusu tasarının komisyona getirileceği kaygısındaydık.”

Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden avukat Ecenur Kovancı da, Meclis’in dahil edilmediği bu tasarının çalışma sürecinde sivil toplumun da görüşlerinin alınmadığını söylüyor.

Avukat Kovancı, geçtiğimiz yılın Eylül ayından itibaren sokakta yaşayan köpeklere yönelik izlenecek yol ve “çözüm” önerinin hazırlanması için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bir komisyon kurulduğu, İçişleri ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarından temsilcilerin de bu komisyonda yer almasına karar verildiği haberlerinin medyada yer aldığını hatırlatıyor. 

Avukat: Paydaşlara haber verilmeden süreç başlamış

Bunun üzerine bakanlığa bilgi edinme başvurusunda bulunduklarını belirten Kovancı, böyle bir komisyon kurulmadığı dolayısıyla çalışmanın da olmadığı yönünde cevap aldıklarını söylüyor: “Bugün görüyoruz ki aslında veteriner hekimlerinden, STK’lardan, barolardan ve kamuoyundan habersiz kendi bünyelerinde böyle bir şeyin düşüncesine önceden girilmiş.”

Sokak hayvanları konusundaki “çözümsüzlük” aslında yeni değil. 2019’da Muş’a bağlı Bulanık Belediyesi’nde iki görevlinin sokakta yaşayan bir köpeği kürekle başına vurarak öldürmesi kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. 2021’de yeniden düzenlenen Hayvanları Koruma Kanunu ile hayvanlara yönelik şiddete yeni cezalar getirilmiş, ama bunun yanı sıra belediye bünyelerinde bakım evleri kurulması, bakım evlerinde rehabilite edilen hayvanların alındıkları yere geri bırakılması koşulu getirilmişti.

Buna rağmen “​​hayvanların yararına bir girişimde bulunulmadığını” söyleyen Avukat Kovancı,“Sokakta yaşayan hayvanların yeri barınaklardır, belediyeleri göreve çağırıyorum” söylemleriyle belediyelere kanuna aykırı talimatlar verildi” diyor. 

Tasarıda “bakım evi” olarak geçen, kamuoyunda “barınak” olarak ifadelendirilen yerler hayvan hakları aktivistlerince eleştirilen mekanlar. 

Barınakların mevcut yasaya göre hayvanların kısırlaştırma, rehabilitasyon ve dijital kimliklendirme işlemlerinin yapıldığı, sonra da hayvanların alındıkları yerlere bırakılması gerektiği geçici bakım evleri olması gerekiyor.

Bununla birlikte barınakların durumu, yönetimlerindeki sorun, hayvanların toplanıp barınaklara taşınma biçimi de kamuoyunun gündemine çok kez gelmişti. Bunlardan en akılda kalanlardan biri 2022’de Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nde bir görevlinin köpeğe elindeki kürekle vurarak öldürmesi nedeniyle çok sayıda hayvan hakları savunucusu barınak önünde nöbet tutmaya başlamıştı. Aktivistler barınağın önünde tıbbı atık poşetinden çok sayıda kediyi kurtarmıştı. 

“Barınaklar kapalı kapılar ardındaki karanlık yerler”

Kovancı, barınakları “Maalesef ki bu kadar yıl sonra dahi hayvanların sağlıklı girseler de hasta olarak çıkma ihtimallerinin yüksek olduğu, öldüğü/öldürüldüğü, şiddete ve kötü muameleye maruz kalabildikleri, kapalı kapılar arkasında yaşanılanların bilinemediği karanlık bölgeler” olarak tanımlıyor. 

Hayvanların toplu olarak kapatıldığı alanların canlılar üzerinde aşırı stres yaratacağını, bu alanların dezenfeksiyonunun sağlanmasının, bu alanlara su ve mama koymanın mümkün olmadığını, bulaşıcı hastalıkların artacağını vurgulayan Kovancı, “Bakın uyutmuyoruz, doğal yaşam alanlarında mutlu şekilde yaşatıyoruz” masalının gerçek yüzü esaret altında gerçekleşecek toplu ölümler olacaktır” diyor.

Sokakta yaşayan hayvanların toplanıp barınaklara gönderilmesi ve bir süre sonra öldürülmesine yönelik en çok örnek gösterilen Avrupa ülkeleri. İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde barınaklarda sahiplenilmeyen hayvanlar öldürülürken, Kovancı Hollanda’da kısırlaştırma ve toplumu bilinçlendirme yoluyla “Hollanda’nın sokaklarında köpek olmayan ilk ülke olmayı başardığını” söylüyor.

Türkiye’de sokak hayvanı sayısı bilinmiyor

Türkiyede ise sokakta yaşayan hayvan sayısı bilinmiyor. Eski Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi 2022’de yaptığı açıklamada sayının 10 milyon civarı olduğunu açıklamıştı. Mevcut Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da yine sayı tam bilinemese de sokakta yaşayan köpek sayısının 4 milyon civarında olduğunu ifade ediyor. 

Hayvan hakları aktivistlerinin uzun süredir önerdiği çözüm “kısırlaştır-aşıla-yerine bırak”. Kovancı bu uygulamanın işletilmediğinin altını çiziyor:

“Dünya Sağlık Örgütü dişilerin yüzde 70’ini kısırlaştırdığımızda hayvan popülasyonunun kontrol altına alınabileceğini söylüyor. Bakanlık yaptığı açıklamada son 5 senede ortalama 260 bin hayvan kısırlaştırdık diyor. Aslında buradan görüyoruz ki biz kısırlaştırma yapmıyoruz!”

Aktivistlerin önerdiği uygulamanın denenmeden “işe yaramadığını” öne sürmenin “samimiyetsiz” olduğunu belirten Kovancı “Çözüm olarak sunulan şey devlet eliyle katliamdan başka bir şey olmayacaktır” diyor.