Asırlık Kemeraltı Çarşısı'nda ekonomik krizin ve pandemi koşullarının etkisi ciddi biçimde hissediliyor. | Fotoğraf: Aylin Şener

Haber

Ekonomik kriz İzmir

DOSYA

28 Nisan 2022

Kemeraltı Çarşısı krizin etkisinde:
Asırlık dükkânlar boşalıyor, esnaf iş bekliyor

Aylin Şener

Ekonomik krizinin etkisi en çok çarşılarda göze çarpıyor. İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı da bunlardan biri. Boşalan dükkânlar için kiracı bulunamazken sokaklardaki kalabalık da aldatıcı: Gelenlerin çoğu sadece çarşıyı gezmekle yetiniyor

İzmir’in Konak ilçesinde, şehrin merkezinde yer alan Tarihi Kemeraltı Çarşısı kentin en işlek noktalarından biri. Dünyanın en büyük açık hava alışveriş merkezlerinden biri olarak kabul edilen Kemeraltı Çarşısı, beş kilometreye yayılan alanda 12 binden fazla esnafa ev sahipliği yapıyor. Tuhafiyeden manava, nalburdan düğün alışverişine kadar her türlü ihtiyacın karşılanabildiği çarşı, nesillerdir İzmirlilerin uğrak yeri. Ancak pandemi şartları ve ekonomik krizin etkileri Kemeraltı Çarşısı’nda da sert bir şekilde hissediliyor.

Kemeraltı Çarşısı, geçtiğimiz aylarda 188 yıllık bir geçmişi olan Haktanır Pide Salonu’nun ekonomik şartlara dayanamayıp kepenk indirmesiyle gündeme geldi. Türkiye’nin geçirdiği pek çok buhranlı dönemi atlatıp tarihi bir değer konumuna gelen pidecinin bu yıl kapanması medyada oldukça ses getirmişti. Kapanmasının üstünden üç ay geçen Haktanır Pide Salonu’ndan geriye kalanları görmek için gittiğimiz sokakta bizi kepenklerin üstüne asılı “Kiralık” ilanı karşılıyor. Civardaki seyyar satıcıların kepenklerin önünü kendi ürünleriyle kapattığı dükkanı ilk seferde fark etmemiz biraz zor oluyor.

1834 yılında Kemeraltı Çarşı’nda kurulan Haktanır Pide Salonu, ekonomik krize dayanamayıp 2022 yılına girerken kapandı. | Fotoğraf: Aylin Şener

Kemeraltı Çarşısı’nı bu kadar ünlü yapan bir diğer özelliği de her çeşit ürünün en uygun fiyata bulunabilir olması. Havasını solumak ve esnaflardan görüş almak için ziyaret ettiğim çarşıda bir yandan da fiyat etiketlerini gözlemledim. Artık neyin pahalı, neyin ucuz olduğunu anlamak zor ama bir aktarda gördüğümüz tanesi 1 TL’ye satılan hurma ve 2 TL’ye satılan ceviz beni şaşırttı. Yanımdan geçen bir kişi “fiyatlar uçmuş!” diye fiyatlara sitem ediyor. “Havra Sokağı da Havra Sokağı değil ki artık. Burada da bu fiyata, orada da bu fiyata!” dediğini duyuyorum.

Bu sokaktan ayrıldıktan sonra ekonomik krizin etkilerini kendilerinden dinlemek için tezgâhlarda ve dükkanlardaki esnafla sohbet ediyorum. Kemeraltı’nda 45 yıldır esnaflık yapan İnci Büfe’nin sahibi, işlerin iyiye gitmediğini şu sözlerle vurguluyor: “Pandemi etkisi geçti diyorlar ama biz hâlâ pandemi şartlarında gibiyiz. Düğün sezonunun yaklaşmasıyla içlerin açılması lazımdı ama hiçbir hareketlilik yok.” “Ben yıllardır çarşıdayım. 80’lerdeki enflasyonu da gördüm ama hiçbiri şimdikine benzemiyordu,” diye sözlerine devam ediyor büfenin sahibi. O zamanlar en azından ticaret vardı, bir hareketlilik vardı” diye ekliyor.

Ramazan’ın ilk günü olmasına rağmen Kemeraltı kalabalık. Her şeye rağmen, çarşı hareketli görünse de bu durum biraz aldatıcı. “Kemeraltı hep Kemeraltı’dır. Vatandaşlar, turistler gezmeye muhakkak geliyor ama kimse alışveriş yapmıyor. Geçip gidiyorlar,” diyor büfe sahibi. Tam o sırada bir hanın adresini sormak için gelen bir kişiye “Alışveriş mi yapacaksınız yoksa gezecek yer mi arıyorsunuz?” diye soruyorum. “Yok hayır, ben sadece gezeceğim” cevabı esnafın sözlerinin canlı bir örneği oluyor.

Kemeraltı esnafı, insanların artık çarşıya alışverişten ziyade dolaşmaya geldiğini söylüyor. | Fotoğraf: Aylin Şener

Görüş almak için yanına gittiğim bir oyuncak dükkânı sahibinin cevabı ise beklenmedik. İşlerin gayet iyi gittiğini, hatta bir dükkân daha aradığını söylüyor. “Dükkânların kapandığı falan yok. Dükkânlar her sene kapanır, yenisi açılır. Bakın ben kaç aydır dükkân arıyorum bulamıyorum, boş yer yok” diyor. Bu sözleri üzerine Haktanır Pide Salonu’nun üç aydır kiracı bulamadığını aklımda tutarak rotamı bir başka dükkâna çeviriyorum.

Birkaç sokak ötedeki kuruyemişçinin nabzını yokluyorum. “Sadece biz değil, ülkenin bütün esnafı aynı şeyleri yaşıyor” diye başlıyor söze. Peki, oyuncakçının “dükkânlar hep kapanır” demesi hakkında ne düşünüyor? “Dükkânlar hep kapanır. Ama geçen yıl üç dükkân kapandıysa şimdi altı, yedi, sekiz dükkân kapanmıştır. Bakın karşıdaki dükkan üç aydır boş duruyor, kiracı bulamadılar” diyor.

“Eskiden ilan çıkılan yer hemen dolardı. Artık öyle değil… Dükkân sahipleri tutunamayıp üç-dört aya kapatacak esnafa kiralamak istemiyor”

Çarşıdaki dükkânlar artık eskisi kadar hızlı el değiştirmiyor. | Fotoğraf: Aylin Şener

AVM’lerin artması da Kemeraltı’nı olumsuz etkiliyor

Kemeraltı esnafını dinledikten sonra çarşıdaki kiralık ilanları incelemeye koyuluyorum. Yanından geçtiğim, kepenkleri inmiş dükkânlar bir yana, internetteki emlak sitelerinde de Kemeraltı Çarşısı’ndan çok fazla dükkân ilanı var. Bunların bir kısmı yeni eklenmiş, bazılarıysa aylardır mağaza vitrinleri yahut kepenklerinde duruyor. Bölgedeki kiralık/satılık dükkânların durumuyla ilgili görüştüğümüz Bank Emlak yetkililerinden Yalçın Yaşdal çarşıdaki dükkânların eskisi kadar hızlı el değiştirmediğini söylüyor. “Eskiden dükkân bulamazdınız, ilan çıkılan yer hemen dolardı. Artık öyle değil… Dükkân sahipleri de işlerini riske atmamak için tutunamayıp üç-dört aya kapatacak esnafa kiralamak istemiyor. Elimizde beş-altı aydır kiracı aradığımız yerler var” diyor Yaşdal. Kemeraltı’ndaki bu değişimde ekonomik krizin yanında AVM’lerin artmasının ve çarşının eski popülerliğini yitirmesinin de etkisi olduğunu söylüyor. “Yine de Kemeraltı’nda hâlâ her şey bulunabiliyor, özelliğini koruyor. Ama işlek caddeler dışında, ara sokaklardaki dükkânların iş yapması daha zor.”

Küçük esnafın, butik dükkânların yanında Kemeraltı’nın en işlek sokaklarını büyük zincir mağazalar bütün ihtişamlarıyla hükmediyor. İzmirliler bu mağazaların yeni açıldığını, eskiden burada zincir mağazaların bulunmadığını söylüyor. Ekonomik kriz ve pandemi şartları derken, büyük mağazaların varlığının da küçük esnafın işini bir nebze daha zorlaştırdığını söyleyebiliriz.

Daha önce Kemeraltı Çarşısı’nda mağazası olmayan büyük zincir markaların sayısı artıyor. | Fotoğraf: Aylin Şener

Elektrik ve doğalgaz zamları, artan kiralar ve yükselen döviz kuru Kemeraltı esnafının piyasada tutunmasını daha da zorlaştırdı. Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, Şubat ayında yapılan bir söyleşide sadece on gün içinde çarşının en işlek yerinde bulunan üç dükkânın kapandığını söylüyordu. Beş bin lira kira ödeyen esnaf, dokuz bin lira da elektrik faturası ödemek zorunda. Girgin, giderlerin böylesine arttığı koşulları karşısında dükkân işletenlerin her ân kapanma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu anlatıyor.

“Pandemiyle birlikte daha da zorlaşan bu süreçte bazı esnafımız kendi sermayesinden satarak ayakta durmaya çalıştı”

H3al böyleyken Kemeraltı esnafı, Ocak ayında elektrik faturalarını protesto etmek için Konak Meydanı’nda “Zamları geri al”, “Yap bir indirim, kaç yıllık müşteriniz” dövizleriyle bir eylemde toplanmıştı. Yapılan basın açıklamasında pandemiyle iyice zor bir döneme giren esnafın dükkanını açık tutmak için evini, arabasını sattığı belirtiliyordu. Şimdi de yüksek enflasyonun ardından gelen elektrik ve doğalgaz zamlarıyla nefes alamaz hâle geldikleri vurgulanmıştı.

Kepenkleri kapanan dükkânların önünde seyyar satıcılar. | Fotoğraf: Aylin Şener

“İndirimli elektrik tarifesi esnafı kurtarmadı”

Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, Gezegen’e yaptığı açıklamada ise zam üstüne zam geldikten sonra indirimli elektrik tarifesinin çok da anlamlı olmadığını, “esnafı kurtarmadığını” söylüyor. “Esnaf pandemi öncesinde de darboğazdan geçiyordu, Libya ve Suriye Savaşı’nın etkileri piyasaya da yansıyordu örneğin. Pandemiyle birlikte daha da zorlaşan bu süreçte bazı esnafımız kendi sermayesinden satarak ayakta durmaya çalıştı” diyor Girgin. Yıllardır çarşıda olan ve belli yaşın üstündeki esnafın burayı bırakmasının kolay olmadığını anlatıyor. “Bizim esnafımızın çoğu AVM’ye dükkân açamaz. Bir kısmı e-ticarete girmeye çalışıyor ama ondan da hepsi memnun kalamıyor” yorumunu yapıyor.

Çarşıdaki dükkân işletmecileri gibi artan fiyatlar nedeniyle alım gücünün azalmasının da önemli etkenlerden biri olduğunu söylüyor Girgin. “Vatandaş çarşıya inse bile alışveriş yapamıyor” diyor. Marka değeri taşıyan tarihi dükkânların kapanmasının ise önüne geçildiğini belirtiyor. “En azından şimdilik böyle bir durum öngörmüyoruz” diyor.

Kemeraltı, açık havada olduğu için olumsuz hava şartları karşısında çok hassas bir durumda. Altyapının yetersiz kaldığı durumlarda sağanak yağışın su baskınlarına dönüşebildiği Kemeraltı’nda kış ayları tedirginlik yaratıyor. Soğuk hava ve yağışların da vatandaşların ayağını çarşıdan kestiğini söylüyor Girgin. “Geçen yıl düğün sezonunda ve yazın turistlerin artmasıyla biraz yüzümüz güldü ama sonrası yine zor geçti” diyor. Girgin, yaz aylarının daha verimli geçmesini bekliyor. “Her yaz bizim için yeni bir umut” diyerek noktalıyor sözlerini. Kemeraltı bir bakıma Türkiye’deki ekonomik koşulların bir özeti. Artan giderler ve artan fiyatlar giderek daha fazla fedakârlık gerektirirken, esnaf daha iyi günler bekleyerek çabalarını işleri döndürebilmek için harcıyor.